Bi’ Çay Lütfen

B

Öğlen saatleri..
Yemek sonrası ve ben iş gereği okuldayım. Bir öğretmenimin odasında oturuyoruz. O sırada ikramlar geliyor. Benden en fazla 3-4 yaş büyük görünen birisi, 2 çay, 1 bardak da su getiriyor. Su, hiç çay içmeyen bana geliyor. O anlarda çaylar, su veya getiren kişi ile hiç ilgilenmiyorum bile.

Birazdan, başka bir öğretmeni beklerken, kendimi çay ocağının önündeki koltuklarda otururken buluyorum. Çay ocağında sürekli bir koşuşturmaca. Telefonlar bir yandan, kahve için koyulan su, aynı zamanda yıkanan bardaklar..

Tek başına ne kadar zor görünüyor derken, tek işinin o olmadığını anlıyorum.
Aynı zamanda 13 oda, 22 kişinin bulunduğu katta kantin siparişlerini de o getiriyor.

Herhangi bir görevlinin isteği için kantine indiğinde, çay ve kahve istekleri için telefon boşta kalıyor tabii! Gayretle yerine döndüğünde ise, telefonu aç(a)madığı için bir azar işitiyor genç.

Bir süre sonra dikkatim dağılıyor ve oradan ayrılıyorum.
Akşama doğru, ders öncesi kantine su almak için giriyor ve sırada bekliyorum. Tam önümdeki kişi çok nazik bir ses tonuyla:
Bi’ çay alabilir miyim lütfen?..

Kim bu nazik diye geçirirken içimden, göz göze geliyoruz..
Ben, “vay be” derken, o çoktan yerini alıyor ve sessizce çayını içmeye başlıyor…

Yorum yaz

Oğulcan

Arşivler

Kategoriler