17 Ağustos 1999

1

deprem9 yaşındayım. Babannemde, amcalarım ile birlikte kalıyorum.

Gece, saat 1’e kadar ısrarla evde top oynuyoruz, alt komşu umrumuzda değil. Kaleciliğe merakım var o zamanlar, hoplayıp zıplıyorum.

Bütün yorgunlukla birlikte hepimiz uyuyoruz. Derin uyku..
***

Deprem oluyor. Babannem uyanıyor sadece, ben rüya aleminde bir sağa bir sola atlıyorum. Kaleciyim ya, o rüya bırakılır mı?

En uzun rüya 7 saniye sürermiş diyorlar. Bence yalan! Ben 45 saniyelik kabus gören insanlar tanıyorum bu ülkede. Hepsi de doğru söylüyor.

45 saniyede milyonların rüyalarını kabusa çevirdi 17 Ağustos Depremi.
***

Ben çocuktum ama hatırlıyorum: Medya organlarının aktardığı ölü sayısı hep farklıydı. Hükümete yakın olan yayın kuruluşları insanlar tedirgin olmasın diye az verir, diğerleri ise tam tersini yapardı. Bu durumlarda bile çıkar kollayanlar yok değildi yani.

Isparta’ya gelene kadar hiç deprem hissetmedim. 12 Kasım, 17 Ağustos ve diğerleri..

Depremler elbette olacaktır, insanı asıl zedeleyen, canların bu kadar kolay verilmesi, bu kadar ucuz olması. O yaşta babamın bina yapıyor olması (inşaatte çalıştığı için öyle düşünüyorum) beni ürkütürdü. Televizyona o da böyle çıkacak mı’ diye korkardım..

Ölenlere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum.

Bu gün ile ilgili birkaç yazı:
Müge Cerman – 45 saniye size ne ifade ediyor ?
17 Ağustos – Beyn.org;
Şehnaz Paçacı – 17.08.09

1 Yorum

Oğulcan

Arşivler

Kategoriler