Isparta’nın 50 Yıllık Trafik Sorununu Çözelim

I

Amaç belli. Ama önce ben bi’ hikaye anlatayım: Bir Türk gurbete gitmiş. Şehrin mimari yapısı, meydanları ve güzellikleri derken, ülkeye hayran kalmış.

Şehri gezerken; sağa sola bakmanın verdiği dalgınlıkla, yola adımını atmış. Fakat, gelen tüm arabalar durarak kendisine yol vermiş. Biraz şaşıran Türk, tatlı bir tebessümle refüje kadar ilerlemiş. Yolun diğer tarafını da geçecek iken trafik bir türlü durmak bilmemiş. Türk de, az önceki olaydan cesaret alarak yola adımını atmış ve yine tüm arabalar, yaya için durmuş.

Ülkenin tüm güzelliklerine, bir de bu harika olay(!) eklenince bizim Türk daha da hoşnut olmuş. Sonraki yolu da, aynı şekilde geçmeye karar vermiş.

İlk seferde yaşadığı dalgınlık, ikincideki tereddüt bu kez güven ve  neşeye bırakmış yerini. Türk yola bile bakmadan ayağını atmış kaldırımdan aşağı. Bu kez neşesi, şiddetli bir korna sesi; ardından gelen küfürle bölünmüş:
– Önüne baksana lan! Hayvan oğlu hayvan..

Geçtiğimiz günlerde Isparta’da gezerken bir afişe denk geldim. Afişte iddialı bir şekilde; “Isparta’nın 50 yıllık trafik sorununu çözmeyi hedefliyoruz” yazıyordu.  Önce hoşuma gitti tabii. 2 yıldan fazladır yaşadığım şehirde, trafik lambası olmayan ve ölüm kokan kavşaklar varken bu afiş, tatlı bir ironiydi.

Sonra aklıma Yener Yıldız’ın anlattığı bir hikaye daha geldi:
Ailesiyle birlikte Isparta’yı gezerken yaşadıkları bir olay bu. Arabayı kullanan Yener’in babası. Isparta’nın herhangi bir yerinde, yaya geçidinde yol vermek için duruyor. Yolu geçmek için bekleyen birkaç yaya ise, saçma sapan yüz ifadeleriyle arabaya doğru bakıyor. Muhtemelen “bu adam şimdi niye durdu?” diye düşünerek.

3 Kasım’da, akademisyenlerin ve trafik sorumlularının katılacağı bir il trafik komisyonu düzenlenecek. Konu malum: Isparta’nın trafik sorunları. Trafik, bir an bile önemini yitirmeyecek kadar ciddi bir meseledir. Fakat, iş yalnızca yeterli şerit, otopark ve trafik lambasıyla bitmiyor. Her problemimizde olduğu gibi; yine denklemin en önemli yerindeki insanı ve insan hatalarını pas geçiyoruz. Yalnızca sisteme odaklanıyoruz.

Başa dönelim: Amaç belli. Ama önce hikayeyi tekrar okuyun.

4 Yorum

sekomod için bir yanıt yazın Yorumu iptal et

  • Yaya şeridine gelince daha çok gaza basıyorlar 😀 Birde üniversiteye giden otobüsler çok dolu oldukları vakit durağa doğru ilk önce yavaşlıyorlar tam durucak gibi olduklarında gaza aniden basıp yüzüstü durakta bırakıyorlar adamı o çok koyuyor be…

    • Yalnız Göksel; inanılmaz bir tespit yaptın abi. Gerçekten otobüsler o şekilde alakasız tavırlar sergiliyor. Bir de bizim bu yıl durağımız Antalya yolunun orası olduğu için (son durak) çok bariz hissediyoruz bunu.

  • Trafik sorunu için komisyon düzenlenmesi güzel ama sen her sınava girene ehliyet verirsen yolu büyütsende,trafik lamba sayısını artırsanda trafik sorunsuz olmaz.Sorun zaten en başta bilinçsiz sürücü,bilinçsiz yaya var.

Oğulcan

Arşivler

Kategoriler