Blog Yazarlarına Tavsiyeler

B

Başlamadan önce; blogun kendini ifade etme ve geliştirme araçlarından biri olduğunu, kişisel zevklere ve amaçlara göre şekillendirip kullanılabileceğini hatırlatmak isterim.

Ne Yazacaksınız?

Düzenli olarak yazmaya blogla birlikte başlayan herkesin sıkıntısı, ne yazacağına bir türlü karar verememesidir. İlk 30 yazı süresince, blog yazarı konudan konuya atlar. Kimi zaman bir video, bazen paragraflar süren bir hikaye ile yazı çıkartmaya çalışır. Bu dönemi atlatmanın en iyi yolu daha sık yazmaktır. Böylece ne yazmak istediğinize daha çabuk ulaşırsınız.

Eğer ki “yazacak bir şey yok” diyorsanız, oturup bir daha düşünün. Günleriniz bu kadar boş ve amaçsız geçiyor olamaz değil mi? Zaten bunu söyleyen insanların asıl sorunu; yazmak istediği konuya dair, alacağını düşündüğü tepkilerdir. Hayatınız; insanların düşüncelerinize ve davranışlarınıza karşı ne yapacaklarına dair düşünmekle geçmesin. Unutmayın; kalabalığın hareket ettiği yön genelde çıkış kapısıdır.

Okuduğunuz kitaplardan, izlediğiniz filmlerden, satın aldığınız yeni bir üründen bahsetmek çok zor olmasa gerek değil mi? Veya gözlemlediğiniz problemlerden bahsettiğiniz bir blog açmak da pekala makul olabilir (Yoksa problem de mi yok?). Zaten yazacak şeyler çoğaldıkça, kendinize göre bir filtre oluşturup, neyi yazmanız gerektiğine karar verecek duruma gelirsiniz.

Neden Yazıyorsunuz?

Blogunuzu okumak için gelen ziyaretçiler; blogun ne amaçla açıldığını mutlaka fark etmeli. Bu aşamada, yazdığınız konuları (yani kategorileri) göz önünde bulundurmak ve etiket bulutu gibi yapılardan faydalanmak yararınıza olacaktır. Bir de blogunuzun, içeriğini ve amacını yansıtan sloganı olursa tadından yenmez.

Gerek tasarım (renkler, tema) gerekse de kullandığınız dil amacınıza uygun olmalı. Örneğin; çektiğiniz fotoğrafları yayımlamak için açtığınız bir blogun, fotoğraflar dışındaki kısımları dikkat çekmemeli. Başka bir örnek: Uzun yazılardan oluşan blogların arkaplan renkleri mutlaka beyaza yakın, yazı renkleri de siyaha yakın tercih edilmeli. Okunabilirliği arttırmanın en basit yolu bu.

Bunun ardından; ne tür bir blog açarsanız açın (anonim, kurumsal, kişisel vb.) hakkımda ve iletişim sayfalarını eklemeyi unutmayın. Anonim bir kişi dahi olsanız, içerisine girdiğiniz o karakterin de anlatılacak yönleri mutlaka vardır.

Hakkımda sayfasını yazarken, içerikten kopmamaya çalışın. Yazılım/Programlama ile ilgili bir blog açtıysanız, uzun uzun eğitim yıllarınızdan (lise, ilkokul gibi) ya da kaç kardeş olduğunuzdan bahsetmekten kaçının. Blogun amacına uygun olarak kendinizden bahsedin. Örnek üzerinden gidersek; aldığınız derslerin içeriklerinden, katıldığınız yarışmalardan ve projelerinizden bahsetmek daha anlamlı olacaktır.

Yazarken Dikkat Edilecekler

  • Yazdığınızdan daha çok okumaya gayret edin. Blogları tek tek ziyaret etmenize gerek yok. Bunun için Google Reader, Feed Reader gibi hizmetleri kullanabilirsiniz.
  • Yazdığınız yazıları, kullandığınız sosyal ağlarda paylaşmaya özen gösterin. Tıpkı Facebook’ta video paylaşır gibi. Ayrıca, kayıtlı değilseniz; Twitter, Friendfeed ve Tumblr gibi sosyal ağlara kayıt olun. Buradaki hesaplarınızdan, okuyucularınızı haberdar edin.
  • Blog, sadece yazı yazmak demek değildir. Blogunuz fotoğraflardan ya da videolardan oluşabilir. Veya dilerseniz podcast yayını yapacağınız bir blog da açabilirsiniz. Fotoğraflar ve videolar için Tumblr bulunmaz nimet.
  • Yazılarınızda mümkün olduğunca görsel öğelere yer verin. Blog yazarlığının ilk dönemlerinde çok işinize yarayacaktır. Bazen bir video hayat kurtarır.
  • Yazmadan önce Wikipedia’dan, daha önce yazılmış yazılardan ve tabii ki Google’dan yardım alın. Yalnız yazının sonuna yardım aldığınız siteleri eklemeyi unutmayın. Her yerde olduğu gibi, internette de kaynak göstermek önemlidir.
  • Tek derdiniz okunmak olduğu için; imla hatası yapmamaya, yazıları paragraflara bölmeye, önceki yazılarınızdan örnek vermeye gayret edin. Öneri: Yazıyı yayımlamadan önce düşünce bakımından olduğu kadar, anlatım bozukluğu ve yazım hatalarına dikkat ederek de okuyun.
  • Anketlerden, liste yapmaktan (şimdi olduğu gibi), yazılarınızı okuyucunun değerlendirmesine açmaktan (yıldız ya da facebook beğen) kaçınmayın.
  • Öğretmen değil, blog yazarı olduğunuzu unutmayın. Bir konuyu baştan sona anlatmak zorunda değilsiniz. Türkiye’de Demokrasi’den bahsederken aynı zamanda “Demokrasi” tanımı yapmak zorunda değilsiniz. Bir yazıda her kesime hitap etmeye çalışmanın sonu kesinlikle iyi olmaz.
  • Zamanla bloglamaktan sıkılmak normaldir. Yine zamanla düzelir. Bazen yeni bir tema ya da farklı bir konu isteğinizi toparlamaya yardımcı olabilir.

4 Yorum

Oğulcan için bir yanıt yazın Yorumu iptal et

Oğulcan

Arşivler

Kategoriler